Dilaver CEBECİ
1943 yılında Kelkit Dayısı Köyü’nde doğdu. İlkokulu ailesinin göç etmesi nedeniyle Kırıkkale’de tamamladı. Ortaokulu Merzifon ve Mersin Askerî Okullarında okudu. Lise eğitimini Kırıkkale ve Erzincan`da tamamladıktan sonra Ankara İlahiyat Fakültesi’nden 1970 yılında mezun oldu. 1986’da İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’nde Türk İktisat Tarihi Bölümü’nde “Osmanlı Devleti’nde İhtisab Ağalığı” teziyle yüksek lisansını ve aynı Fakültenin Sosyal Yapı ve Sosyal Değişme Anabilim Dalında Doktora Eğitimini 1989’da tamamladı. 1970–1975 arası Aydın’da ve 1976–1978 arası İstanbul’da öğretmenlik yaptı.
1975 yılında Aydın’da Halk Eğitim Başkanlığı, 1976–1980 arası Diyanet İşleri Başkanlığı Neşriyat Uzmanlığı yaptı. 1980 sonrası İstanbul’da öğretmenlik yaptı. Marmara Üniversitesi Beden ve Spor Yüksek Okulu Beden Eğitimi Bölümü’nde Sporda Psiko-sosyal Alanlar Anabilim Dalı Başkanlığı yaptı. İLESAM ve MESAM üyeliğinde bulundu. Millî ve tarihî motiflerle bezeli lirik şiirleriyle tanındı. Edebiyatımıza “Seyyah-ı Fakîr Evliya Çelebi” tipini kazandırdı. İlk şiiri 1965 yılında Defne Dergisi’nde çıktı. Şiir, hikâye, mensure ve mizah yazıları Devlet, Töre, Bozkurt, Türk Edebiyatı, Ayyıldız, Yeni Türkiye, Kültür Dünyası, Türk Dünyası Araştırma Vakfı, Türk Yurdu, Güneysu, Ortadoğu, Hergün, Yeni Düşünce, Ayrıntılı Haber, Millet, Türkiye gibi dergi ve gazetelerde yayınlandı. Cebeci edebiyatımızda gelenekle geleceğin nasıl harmanlanması gerektiğini gösteren yenilikler getirdi.
1963 Türk Ocağı Şiir Yarışmasında birincilik, 1995 Ömer Seyfettin Hikâye Yarışmasında Mansiyon kazandı. Yedi şiiri bestelenerek ünlü sanatçılar tarafından seslendirildi. Onun yazılarıyla hayat bulan “Seyyah-ı Fakir Evliya Çelebi” çağımızın önemli anlatım özelliklerinden biri olan ironinin en güzel örneklerini verdi. Mizahın ille de basitlik ve saçmalık olarak anlaşılmaması gerektiğini ispat etti.
Çok yönlü bir sanatçı olan Cebeci’nin, Hun Aşkı (Şiir, 1973), Mavi Türkü (Mensure, 1983), Devranname (Mizah, 1984), Şafağa Çekilenler (Şiir, 1984), Büyü (Oyun, 1984), Ve Sığınırım İçime (Şiir, 1992), Kandehar Dağlarında Sabah Namazı (Kaset, 1993), Sitâre (Şiir, 1997), Asra Yemin Olsun ki (2000), Tanzimat ve Türk Ailesi (İlmî Araştırma, 1993), Seyrânnâme (Mizah, 1997), Mizah-ı Devranname (1984), Men Kazanga Baramen (2000), Evliya Çelebi, Azak’ın Denizaltıları, Bahadır Giray’ın Mektubu gibi eserleri neşredildi. 28.05.2008 günü İstanbul’da tedavi gördüğü Dr. Siyami Ersek Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde vefat etti. Adı Gümüşhane’de bir sokağa verildi. Dilaver Cebeci evli ve 2 çocuk babasıydı.
TÜRKİYEM
Baş koymuşum Türkiye’min yoluna
Düzlüğüne yokuşuna ölürüm
Asırlardır kır atımı suladım
Irmağının akışına ölürüm
Deli sular salkım saçak söğütler
Kışlada kumandan asker öğütler
Yaylalarda ata biner yiğitler
Bozkurt gibi bakışına ölürüm
Sevdalıyım yangın yeri bu sinem
Doksan yıldır çile çekmiş hep ninem
Pınarlardan su doldurur Eminem
Mavi boncuk takışına ölürüm
Düğünüm, derneğim, halayım, barım,
Toprağım, ekmeğim, namusum, arım
Kilimlerde çizgi çizgi efkârım,
Heybelerin nakışına ölürüm
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.