Gümüşhane Biyografi Sitemize Hoşgeldiniz, 28 Mart 2024
Beğen 14

Şinasi ÖZDENOĞLU

Şinasi ÖZDENOĞLU

Şair, Yazar ve Politikacı. 30.08.1922 tarihinde Gümüşhane’de doğdu. Babası Hüseyin Hikmet Beydir. İlk ve ortaokulu Gümüşhane’de, liseyi Trabzon Lisesi’nde bitirdi.1944 yılında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi ve 1953 yılında Ankara Hukuk Fakültesi’ni bitirdi. Trabzon Sürmene, Yozgat Sorgun ve Kırklareli Lüleburgaz İlçesi (1950–1952) Kaymakamlıklarında ve İçişleri Bakanlığında çalıştıktan sonra partizan yönetime karşı çıkarak Ankara’da Barosunda Serbest Avukatlığa başladı. Ankara Polis Enstitüsü Müdür Muavini olarak çalıştı. 1960 yılında Kurucu Meclis Üyeliğine ve 1969 yılında CHP’den Ankara Milletvekili (1969–1973) seçildi. 1968–1969 yıllarında Fransa’da anayasal kuruluşlar üzerinde incelemeler yaptı. 1973’ten sonra yine avukatlığa döndü.

Ankara’dan Milletvekili seçilerek parlamentoya girdi (1969–73) Türkiye-AET Karma Parlamento Üyesi olarak yurtiçi ve yurtdışında Ortak Pazar çalışmalarına katıldı. TBMM’de halk iradesini yansıtacak adaletli bir seçim sistemi ve milletvekili ve senatör sayısının azaltılması konusunda savaş verdi. Çalışmalarını “Parlamento Reformu” adıyla basında yayınladı. Başkentte hava kirliliğine karşı başlattığı mücadele sonrasında Ankara’nın hava kirliliğine çözüm üretti ve Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi kararıyla kendisine “Başkent Onur Ödülü” verildi. 1975 yılında Halkevleri Genel Sekreterliğine seçildi. Türk Parlamenterler Birliği Başkan Yardımcısı olarak dört yıl “Parlamento” dergisinde başyazı yazdı. 1956’da yazmış olduğu “Macar Rapsodisi” adlı şiiri başta olmak üzere birçok eseri yabancı dillere çevrildi. Şiirlerinde orijinal ve renkli bir imaj dünyası oluşturmuştur.

Mutlu bir dünya özlemi için hakkın ve doğruluğun savunuculuğunu yapan Özdenoğlu Cumhuriyet Şiirinin 1940 Kuşağı içinde seçkin bir konuma sahiptir. Ülkü, İstanbul, Varlık Dergisi ve çeşitli gazetelerde şiir ve yazıları yayınlandı. Şiirlerinde barış ve özgürlük temalarını, Anadolu insanının çektiği acıları işledi. 1946’da yayımladığı Anaforda Dönen Adam eseriyle şiir alanında geleneksel kalıplar dışında yepyeni bir imgesel söylemle kendisinden sonraki kuşağı etkiledi. Anadolu’daki hizmet yıllarında ülke insanının gerçeğiyle bütünleşen şair kimi eleştirmenlerce Anadolu Şiiri’nin entelektüel ve lirik bir temsilcisi, kimilerince destansı söyleşiyi öne çıkaran bir şair olarak nitelendirildi. Çoğu şiir olmak üzere deneme, öykü ve siyaset üzerine yayınlanmış 19 eseri bulunmaktadır.

Yapıtları; Teselli (1943), Anaforda Dönen Adam (1946), Edebiyatımızın Beş Ana Meselesi (İnceleme–1949), Vatanım Benim (Şiir–1973), Özgürlük İçin Ölmek (Şiir–1974), Acısıyla Yanmak Türkiye’nin (Şiirsel Düzyazı, 1975, 1995), Memleketi Sevmek Suçu (Şiir–1978), Şairler Böyle Sever (Şiir, 1986, 2001), Önce İnsan Olmak (Deneme–1988,1990,1995), Suskunlar Ülkesi (Deneme–1988), Seninle Bir Yılbaşı (Öykü 1989, 1990), Yasaklar Cehennemi (Şiir–1991), Özgürlük Tek Sevgilim (Şiir–1992), Sımsıcak Dostluğunda Ölümün (Şiir–1993), Sevdim Savaştım (Şiir ve Seçki, 1995), Uzak Şiirler (Seçki–1997), Türkiye Sevdası (Destansı Şiirler–1997), Anılar ve Portreler (Anı–2000) ve Her Aşk Bir Titanik (Şiir–2003) Yeni Adam Dergisi Fikir Yazısı Birinciliği, Türk Hukuk Kurumu Özendirme Ödülü, Yüzüncü Yıl Atatürk Marşı Bakanlık Ödülü, Macar Rapsodisi Şiiri Ulusal Kurtuluş Derneği Uluslararası Ödülü sahibidir. Ayrıca Cumhuriyetin 75. Yıl Şiiri Kültür Bakanlığınca marş olarak kabul edildi. Şinasi Özdenoğlu evli ve bir çocuk babasıdır.

MACAR RAPSODİSİ
-Dr. Hartha’ların ölümsüz anılarına-

Macar ovalarında ve Tuna kıyısında
Martha’nın gözlerinde ve bütün şarkılarda
Ve kurşuna dizilen gençlerin avucunda
Barut isine batmış bayraklarla beraber
Peşte sokaklarında tankların çiğnediği
Genç yürekler içinde üç renkli şafak
Sen göz yaşları, alınteri, en büyük sevda…

Sen, yirminci yüzyılda hukuk kitaplarında
Ve tekmil nutuklarda ismi geçen
İnsanoğlunun beyninde, namlu arpacığında
Doğacak çocuğumun gelecek ninnisinde
Ve güzelim denizlerin tuzundaki lezzet
Şakaklarımızda zonklayan kavga
Ve cümle mahkûmların rüyası
Ey hürriyet!

Ve sen, gerçek insanı yaratamayan insan
Sen, ey kardeş kanıyla beslenen insanoğlu!

Yangın başladı Peşte’de… Kardeşim, yangın!
Taze göğüsler üstünde tanklar horada
Sevgilim alevler içinde, sevgilim orada
Tutulmuş bütün caddeler, tutulmuş
Yanına varamıyorum
Sanırsın anacığım boğazlanıyor
Kurtaramıyorum…
El yordamıyla, tıkanmış sokaklarda
Ey ölümsüz şarkı, ey merhamet
Seni bulamıyorum!

Utanıyorum kendimden, petekteki arıdan
Bir başka yıldıza göçetmek istiyorum…
Utanıyorum buluttan, kımıldanan topraktan
Dağdaki kurttan, kuştan
Aslan yavrusu emziren ceylandan
İnsanlığımdan utanıyorum

Oysa ki insanlığın tekmil antenleri
Peşte üstündedir…
Oysa ki insanlığın Magna Carta’dan bu yana
Nice özgürlük antlaşmasına kanıyla imza koymuş
En yakışıklı oğullarını bu yola kurban etmiş
Ve bir zerresi için
Nice can satmıştır…
Utanıyorum kendimden kardeşim
Aynalara bakamıyorum!

Nerde kaldı çigan havaları, o çılgın kemanlar
Nerde dudak dudağa sevgililer?
Duyuyor musunuz şair Petöfi’nin sesini
Duyuyor musunuz tankların homurtusunda
Macar Rapsodisi’ni?

Biç beni, makineli tüfekle biç
Öldüremezsin!
Çıkar şarkılardan ve cümle kitaplardan adımı
Yine de silemezsin!

Ben, hayır ve şer misali insan kanındayım
1789’da ve Türk ihtilali’ndeyim!
Bugün bir tomurcukta, yarın darağacındayım
Ben, ne satılacak dava, ne kemik, ne etim
Ben, ölümsüzlüğün elindeki bayrak,
Ben, hürriyetim!

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış.

Yorum Yaz