Faik ÜLKER (Deli Fayık)

4.325
Okuma Süresi: 4 dakika
A+
A-
Faik ÜLKER (Deli Fayık)

Faik ÜLKER (Deli Fayık / Kör Fayık) (1932 – 1998)

Gümüşhane’nin unutulmaz ve renkli simalarından biri olan Faik Ülker, 11 Aralık 1932 tarihinde merkeze bağlı Akhisar köyünde, Cafer Bey ve Mahbub Hanım’ın oğlu olarak hayata gözlerini açtı. O dönemin şartları gereği örgün eğitim alma imkanı bulamayan Faik Ülker, hayatın zorluklarıyla küçük yaşta tanışarak çalışma dünyasına adım attı. Gençlik yıllarında yolu Trabzon’a düşen Ülker, burada araba tamirciliği başta olmak üzere çeşitli işlerde alın teri döktü.

Faik Ülker’in adı, Gümüşhane’nin kırsal kesimi için bir dönüm noktasıyla anılır. O yıllarda “Yukarı Köyler” ya da “Sobran Deresi” olarak bilinen, ulaşımın zorlu olduğu bu bölgeye ilk motorlu taşıtı (arabayı) getiren ve kullanan kişi olma unvanını taşır. Bu olay, sadece bir yenilik değil, aynı zamanda bölge insanının hayatında ve ulaşım alışkanlıklarında yeni bir çağın başlangıcı anlamına geliyordu.

Kendisiyle özdeşleşen 61 AN 140 plakalı, İngiliz yapımı BMC Austin marka çift kabin kamyonuyla tam kırk yılı aşkın bir süre, adeta bir mekik gibi Akhisar, Gümüşhane, Trabzon ve büyük şehir İstanbul arasında gidip geldi. Bu uzun yıllar boyunca sadece yük değil, aynı zamanda insanları, umutları, hasretleri de taşıdı. Bu zorlu meslek hayatında, çevresindekilerin taktığı “Deli Fayık” ve “Kör Fayık” lakaplarıyla nam saldı. Lakaplarının aksine, direksiyon başındaki ustalığı ve dikkati sayesinde, kırk yılı aşan şoförlük serüveninde tek bir kazaya bile karışmamasıyla Gümüşhane tarihinde özel bir yer edindi.

Faik Ülker, sadece usta bir şoför değil, aynı zamanda hazırcevaplığı, kendine özgü dobra üslubu ve yaşadığı her anı bir olaya dönüştüren karakteriyle de tanınırdı. Onunla ilgili anlatılan sayısız anı, Gümüşhane’nin sözlü kültüründe ve İsmail Hayal’in “Fıkralarla Gümüşhane” gibi eserlerinde yaşamaya devam etmektedir. Meşhur anılarından birinde, Sobran’da mola verdiği sırada, ikram ettiği tütün sigarasını beğenmeyip marka sigara isteyen birine verdiği, kıvrak zekasının ve Karadeniz insanının nükteciliğinin bir yansıması olan “Ulan! Senin servetin kadar benim kapımda poh (tezek) var” cevabı, hala dilden dile dolaşır ve duyanları güldürür.

Hayata bakışı ve sözünü sakınmazlığı, vefatından önceki son anlarına dahi yansımıştır. Yine Sobran’da bir kahve önünde söylediği rivayet edilen “Ulan duyarsız ki Fayık öldü de cenazeme gelmeyenin ta bilmem neyine….” şeklindeki kendine has ifadesi, adeta bir vasiyet niteliği taşımış; 23 Aralık 1998’de vefat ettiğinde, zorlu kış şartlarına rağmen sevenleri bu “vasiyete” uyarak cenazesine akın etmiş ve mahşeri bir kalabalıkla çok sevdiği Akhisar köyünün toprağına onu emanet etmişlerdir.

(Not: Sağlanan metnin sonunda yer alan bir bilgiye göre, Faik Bey’in aslen Bayburt’un Mutlu köyünden olduğu ve soyadının Ülker değil Uluca olabileceği de ifade edilmiştir. Ancak Gümüşhane kültürü ve anlatılarında genellikle Faik Ülker ve Akhisar köyü bağlantısı öne çıkmaktadır.)

Bu biyografi, mevcut verilerimiz ile birlikte web araştırmalarıyla derlenmiştir. İçerikte eksik, hatalı, güncel olmayan veya webden sistemin yanlış derlediği bilgiler bulunabilir. Düzeltme veya ekleme taleplerinizi haber@haber29.net mail adresimize ileterek Gümüşhaneli değerlerimizin biyografilerini geliştirmemize yardımcı olabilirsiniz. Teşekkürler.
Siz de Katkıda Bulunun! Tanıdığınız, bildiğiniz ve sitemizde yer almasını istediğiniz Gümüşhaneli değerlerimizin biyografilerini bizimle paylaşabilirsiniz.
Göndermek istediğiniz biyografiyi ve varsa ilgili fotoğrafları, aşağıdaki yöntemlerden biriyle bize ulaştırın:

Biyografi Gönder Sayfası veya haber@haber29.net e-posta adresinden.

Gümüşhane'mizin zengin hafızasını birlikte oluşturalım!
Bir Yorum Yazın

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.