Faik OKTAY
Eğitimci – Şair
1909 (Hicri 1327) yılında Gümüşhane’nin Bağlarbaşı Mahallesi’nde doğdu. Ailesi, Karakollukçuoğulları olarak bilinen köklü bir soydan gelmektedir. İlkokulu Gümüşhane’de, ortaokulu Bayburt’ta, öğretmen okulunu ise Trabzon’da tamamladı.
Henüz 14 yaşında, 1923 yılında öğretmenlik mesleğine başladı. Gümüşhane’nin çeşitli köylerinde uzun yıllar eğitim hizmeti verdi. Bayburt’un Kitre köyü ve Gümüşhane’nin Aktutan (Hayekse) köyünden sonra Kale Nahiyesi’nde görev aldı. Mesleki başarıları nedeniyle 1946 yılında Valilik teklifiyle Erzurum Pulur Köy Enstitüsü’ne öğretmen olarak atandı.
1948 yılında Kelkit-Köse bölgesinde gezici başöğretmen olarak görev yaptı. 1955 yılında Ankara’ya tayin oldu ve burada çeşitli okullarda yöneticilik görevlerinde bulundu. 1971 yılında emekli oldu.
İlk eşi Mediha Hanım 1989 yılında vefat etti. Ardından İfakat Hanım ile evlendi. Dört çocuğu (biri kız) hayattadır. Faik Oktay, 11 Mayıs 1998 tarihinde Gümüşhane’de hayatını kaybetti. Kabri, doğduğu mahalle olan Bağlarbaşı Mahallesi’ndedir.
Edebi Yönü:
Şiir yazmak, Faik Oktay’ın yaşamının ayrılmaz bir parçasıydı. Genellikle toplumsal konuları işleyen şiirler kaleme aldı. Eserleri; Gümüşeli, Demokrat Gümüşhane ve Kuşakkaya gazetelerinde yayımlandı.
Öne Çıkan Şiirlerinden:
BELLİ DEĞİL
Dümeni bozulmuş köhne dünyanın,
Felek belli değil, çark belli değil.
Ehlisi kalmamış, Han’ın, Sultanın,
Kral belli değil, şah belli değil
Zorbalığın adı, hür demokrasi,
Ne nişanı belli, ne de markası.
Devletin bütçesi arpa tarlası,
Yiyen belli değil, yem belli değil
Hacısı hocası sofuluk satar,
Beş vakit namaza beş daha katar.
Bulursa deveyi dengiyle yutar,
Helal belli değil hak belli değil
Hele şu piyasa, hele şu Pazar,
Okuyun üfleyin değmesin nazar.
Burda kanun, töre, nizam ne gezer,
Fiyat belli değil, narh belli değil
Sosyetik mecliste, kadın ümera,
Kızdı mı erkeği çeker tımara.
Satar varlığını, verir kumara,
Namus belli değil, ar belli değil
