Gümüşhane Biyografi Sitemize Hoşgeldiniz, 20 Nisan 2024
Beğen 2

Güneri KADİRBEYOĞLU

Güneri KADİRBEYOĞLU

1943 yılında Gümüşhane Fuadiye Semtinde doğdu. Babası Kitapçı Çolak Ahmet Bey, annesi Sargınalplerden Zehra Hanım. Gümüşhane Lisesi orta kısmını bitirdi. Karayolları 101. Şube Atölyesinde Elektrik Bölümünde çalışmaya başladı. 1961–1962 yıllarında Gümüşhane Öğretmen Okulu’na girdi ve 1965 senesinde mezun oldu. İlk görev yeri Bayburt Mutlu Köyü, Bayburt Akşar ve 1974 yılında Gümüşhane Eğitim Araçları Merkezi’nde öğretmen, idareci olarak çalıştıktan sonra 1994 yılında emekli oldu. Ernail Ataç’tan fotoğraf çekmeyi ve baskı tekniklerini öğrendi.
O günden ölene kadar fotoğraf makinesi elinde Gümüşhane’yi dağ, taş, yayla karış karış gezdi ve dağarcığında emekle beslediği kareleri Gümüşhane’nin hizmetine sundu. Fotoğrafları Kültür Vadisi Gümüşhane, Kuşakkaya Gazetesi, 75. Yılında Gümüşhane, Karaca Mağarası, Kültür ve Turizm Müdürlüğü broşür, afiş ve kartpostallarında hayat buldu.
Gümüşhane’yi Sevenler Vakfı Gönüllü Üyesiyken Yönetim Kurulunda yer aldı. 1998’den itibaren Vakıf Müdürü olarak uzun yıllar hiçbir menfaat beklemeden görev yaptı.

2007 yılında Gümüşhane’de vefat etti. Kabri Emirler Aile Mezarlığındadır.

 

Turan TUĞLU’nun kaleminden;

 

Kendini, içinde bulunduğu toplumun hizmetine adamış bir eğitimci: Güneri Kadirbeyoğlu।
İçindeki cevheri ortaya çıkaran pek bulunmamış
Okumaya, yazmaya eğilimli, eğitimli insanlarla haşır-neşir olmak için kitap, kırtasiye satışını meslek edinmiş bir babanın, inançları doğrultusunda, elindekini, avucundakini armağan etmeğe amade bir ananın çocuğu olarak dünyaya gelmiş।
Çocukluk yılları pek rahat geçmemiş, Yaşamını tırnaklarıyla kazıyarak sürdürmüş.

Daha ortaokul çağlarında iken fotoğrafçılığa merak sardırmış। Önünü açan, elinden tutan kimse olmadığı için, bu merakını kendi kendine geliştirmiş.

Okul harçlığını, merak sardırdığı fotoğrafçılıktan çıkarmış.
Önce ortaokul, sonra Öğretmen Okulu ve ardından öğretmenlik.

Öğretmenliği süresince, yalnız çocuklara değil, görev yaptığı köylerin gelişmesi için de çaba harcamış.

Bir süre öğretmenlik yaptıktan sonra Eğitim Araçları Başkanlığına geçmiş.

Eğitim Araçları Başkanlığındaki hizmetleri, daha doğrusu başarıları değerlendirilmiş, önce Başkan yardımcısı, sonra da Eğitim Araçları Başkanı olarak 30 yılı aşkın bir süre hizmet verdikten sonra emekliye ayrılmış.

Güneri Kadirbeyoğlu, Eğitim Araçları Başkanlığında, yalnızca eğitim araçlarını, Fen ve Tabiat Bilgisi malzemelerini köy okullarına götürüp teslim etmekle yetinmemiş, o aletlerin nasıl çalıştırılacağını, öğrencilere deneylerin nasıl yaptırılacağını da yılmadan, usanmadan, acze düşmeden öğretmiş। Açıkçası rehber öğretmenliğin en güzel örneklerini vermiş.

Kadirbeyoğlu, ortaokul çağlarında merak sardırdığı fotoğrafçılığı da bırakmamış। Daha da geliştirmiş. Gerek öğretmenlik, gerek eğitim yöneticiliği, gerekse emeklilik yıllarında da boş durmayan Kadirbeyoğlu, hep düşünmüş, topluma nasıl yararlı olacağının hesaplarını yapmış, hep bir şeyler üretmiş, bir ekmeğini dostlarıyla paylaşmaktan zevk almış.

Bugün, derli toplu olmasa da Gümüşhane’nin en zengin fotoğraf albümüne sahip Kadirbeyoğlu। Son çeyrek yüzyıldan beri çeşitli gazetelerde, dergilerde, isimli-isimsiz hep onun fotoğrafları yer almış. Bu yönüyle Gümüşhane tarihine geçecek bir kişilik, bir çaba göstermiş. Ne yazık ki, çabaları ve hizmetleri oranında bir takdire, bir taltife mazhar olmamış.

Güneri Kadirbeyoğlu; hayata, insanlara ve eşyaya yalın bir gözle bakmamış, herkesin bakıp da görmediğini görmüş। Gördüklerini yazıya, fotoğrafa, söze döktüğünde de tanık olanları şaşırtmış.

Fotoğrafçılık bir tutku haline gelmiş Kadirbeyoğlu’nda.

Dilerseniz, bu konuda somut bir örnek verelim :

Bir gün cep telefonum çaldı, açtım Güneri Kadirbeyoğlu, “Ağabey” dedi, fotoğraf makineni al ve Kuşakkaya tepesinin bir fotoğrafını ç ek” Ne var ki, dedim। “Kuşakkaya tepesini bir bulut çepeçevre sarmış, çok güzel bir görüntü oluşmuş, o güzelliği kaçırmayalım.” Sen niye çekmiyorsun, diye sordum. “Ağabey, ben hastanedeyim, yatıyorum, pencerem Kuşakkaya’ya bakıyor” dedi.

Fotoğrafçılık konusunda, kendi sağlığını bile ikinci plana atan bir insan Güneri Kadirbeyoğlu। Bu niteliğini her alanda göstermiş, herkesin derdine derman olmaya çalışmış ve bu incelik, bu hassasiyet onu yıpratmış.

Güneri Kadirbeyoğlu’nun halka hizmeti, emekli olduktan sonra “Gümüşhaneliler ve Gümüşhane’yi Sevenler Hizmet Vakfı”nda devam ediyor.

Pırıl pırıl iki kız çocuğu büyütmüş ve yuvadan uçurmuş। Kendisine sadık, ölç ülü, edepli, fedakâr hanımıyla birlikte sürdürüyor yaşamını.

Zaman zaman hastaneye gidiyor, tedavi görüp dönüyor। Bir süre önce de hastanedeydi. Yine o incelik, yine o nezaket ve yine o saygı üzerinde.

Güneri Kadirbeyoğlu için bir tespit yapma gereğini duydum.

Bu konumda, bu yapıda, bu güzellikte insan az yetişiyor.

Kendisine sağlıklar, eşiyle, kızlarıyla, torunlarıyla uzun yıllar diliyorum.

Turan TUĞLU / Kuşakkaya Gazetesi

 

M.NİHAT MALKOÇ’ kaleminden;

 

Önümde bir gazete duruyor… Üzerinde de “Gümüşhane’nin sevilen simalarından emekli öğretmen, fotoğraf sanatçısı Güneri Kadirbeyoğlu hayatını kaybetti.” haberi… İnsan tanıdığı bir kişinin bu son haberiyle mahzunlaşıyor bir an… Hayatın yoğunluğunda belki çoktandır hatırımıza getirmeyiz dostlarımızı… Fakat bu hüzünlü manşet bize onu hatırlatıyor. Acı bir hatırlayış bu… Bu son hatırlayış oluyor. Üzücü olan da bu zaten… Acıyla ve kederle son hatırlayış… Gözlerimin önünde asılı kalıyor gülen siması… Gördüğümüz son görüntü gitmiyor göz önünden. Zira son kare kalıyor zihinlerde. Öylece resmediliyor belleklere…

Beklenmedik bir zamanda aramızdan ayrılan Güneri Kadirbeyoğlu, Gümüşhane’nin yetiştirdiği ‘beyefendi’ mizaçlı insanlardan biriydi. O, bir Gümüşhane âşığıydı. İçinde doğduğu topraklara aşk derecesinde bağlıydı. Kadirbeyoğlu, adı Gümüşhane’yle özdeşleşmiş değerlerden birisiydi. Gümüşhane ona sevginin en üst basamağı olan aşkı çağrıştırırdı. Eğitimci ve fotoğraf sanatçısı olan Güneri Ağabey, dürüstlük ve hoşgörüde emsalsiz bir insandı. Şahsiyetiyle Gümüşhane’nin yerel kimliğini ve insanî yapısını yansıtıyordu. Akif Timurhan(Zevrakî)’ın ardından bu şehre düşen büyük bir acıdır onun aramızdan ayrılışı. Gümüşhane her geçen gün değerlerini kaybediyor, abide şahsiyetler ebediyete göçüyor. Fakat endişe etmeye gerek yok, onların yerinde yeni değerler filizleniyor.

Güneri Bey nice güzel işler yapacakken, genç sayılabilecek bir yaşta ayrıldı aramızdan. Zira O, 65 yaşında olmasına rağmen hayat doluydu. Zamanın içini güzelliklerle doldurma heyecanı ve telaşı içerisindeydi. Fotoğrafçılık onun için bir tutkuydu. O, yazıyla kolay kolay anlatılamayacak pek çok şeyi fotoğrafların diliyle sözsüz anlatmıştır. Deneme yanılma yoluyla fotoğrafçılığın püf noktalarını öğrenmiştir. Fakat bu işten para kazanmayı düşünmemiştir. Onun fotoğrafları çok kere kendisinden izin alma nezaketi gösterilmeden kullanılmıştır. Kendisi çok zengin bir fotoğraf albümüne sahipti. Gümüşhane tarihini yazacakların bu zengin fotoğraf albümünü görmeleri bir mecburiyettir.

Fotoğrafçılık onun en keyifli uğraşıydı. Bu işte maharetliydi. Bununla ilgili olarak Turan Tuğlu Ağabey’in bir yazısından alıntı yapmak istiyorum. Buna merhum Güneri Bey’le Turan Bey arasında geçen bir diyalog olarak da bakabilirsiniz: “Bir gün cep telefonum çaldı, açtım Güneri Kadirbeyoğlu, ‘Ağabey’ dedi, fotoğraf makineni al ve Kuşakkaya tepesinin bir fotoğrafını çek. Ne var ki, dedim… ‘Kuşakkaya tepesini bir bulut çepeçevre sarmış, çok güzel bir görüntü oluşmuş, o güzelliği kaçırmayalım.’ Sen niye çekmiyorsun, diye sordum. ‘Ağabey, ben hastanedeyim, yatıyorum, pencerem Kuşakkaya’ya bakıyor’ dedi.”

Hatıralar ve doyumsuz güzellikler mazinin sisleri arasında kaldı artık. Şimdi Güneri Kadirbeyoğlu’nu ifade eden mütevazı bir parantez var gözlerimizin önünde. 1943 yılında Gümüşhane’de açılan bu parantez, 2008 yılı kışının iliklere işleyen soğuğunda Trabzon’da bir hastanede sessizce kapandı.(1943–2008)… Bu paranteze dolu dolu 65 yıl sığdırdı Kadirbeyoğlu. Bu 65 seneye de nice güzel şeyler doldurdu. 1965’te öğretmenliğe başlayış, Bayburt’ta geçen görev yılları…1970’li yıllarda Gümüşhane Eğitim Araçları Başkanlığı’ndaki çalışma hayatı… Yıllarca görev yaptığı kurumun başkanı olarak emekliye ayrılış… Yani 1994’te gelen gecikmiş emeklilik… Başarılı hizmetlerle geçen otuz yıl…

Eğitimi insan olmanın ve insan kalmanın gereği sayan bir anlayışla köy köy dolaşıp eğitim camiasını bilgilendirme gayretleri… Ortaokul yıllarında başlayan fotoğraf merakını profesyonelliğe taşıma… Türkiye genelinde pek çok gazete ve dergide birbirinden güzel ve özel fotoğraflara atılan imzalar… Son olarak da Gümüşhaneliler ve Gümüşhane’yi Sevenler Hizmet Vakfının Genel Sekreterliği’ndeki samimi ve karşılıksız gayretler… Gümüşhane’nin gözü, kulağı ve dili olan Kuşakkaya gazetesinde gönüllü çalışmalar… Ve Gümüşhane’nin en büyük camii olan Kemaliye Camii’nde kılınan cenaze namazının ardından sevenlerin duaları ve gözyaşları arasında Emirler Mezarlığında son bulan şerefli, parlak ve sade bir hayat…

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış.

Yorum Yaz